4 Ekim 2011 Salı

Notre Dame Katedrali

Paris’te Seine Nehri’nin kıyısında yer alan Notre Dame Katedrali gotik mimari yapısıyla gerçekten çok ilgi çekici. Katedralin üzerindeki heykeller ve gotik mimariye özgü gargoyleler ise görülmeye değer...
Katedralin çanı "Emmanuel"'in dökümü 1631 yılında yapılmış olup  Notre Dame'daki en eski parçadır. Emmanuel yeniden döküldüğünde kadınların ergimiş olan metale mücevherlerini attıkları ve çanın orijinal rengini buradan aldığı söylenmektedir.

http://www.sinematurk.com/images/film/23996_1.jpg

Paristen döndükten sonra hemen Victor Hugo’nun eserinden uyarlanan Notre Dame’ın Kamburu filmini izledim…Harika bir film...Entrika, romantizm, tarih ve dram tadında...İzlerseniz Çingene Esmeralda’ya duyulan aşkın üç farklı karakterde ne kadar farklı tezahür ettiğini  göreceksiniz…

                                     
                                      Notre Dame de Paris müzikalinin en güzel parçası 'Belle'.

2 Ekim 2011 Pazar

Figueras - Salvador Dali

Barselona’ya ikinci gidişimde, ilkinde çok isteyip de yapamadığım Figueras kenti ve Salvador Dali ziyaretini gerçekleştirdim. Küçük bir kasaba tadındaki Figueras’ı asıl sebebi ziyaret, Salvador Dali müzesini gezmekti. Salvador Dali…Gerçeküstü bir ressam..Resimlerini orijinal şekliyle görebilmek mutluluk verici. Dali’yi tanıyıp da  karısı Gala’ya olan sevgisini takdir etmemek ise mümkün değil…
  Dali müzesinin tepesini, bereketi simgeleyen yumurtalar ve duvarını, Figuerasa özel ekmek motifleri süslemekte..

Müzenin arkasında yer alan tarihi dokunun korunduğu sokak...


    
                                       




                                              Belleğin Azmi, 1931
( Eriyen Saatler olarak da bilinen eser, katı ve değişmez zaman kavramına karşı bir protesto olarak yorumlanır.Dalí  bu resmin ilhamını, sıcak Ağustos güneşi altında erimekte olan bir camembert peynirinden almıştır.)


Dali'nin hayranlık duyduğu karısı Gala'yı resmettiği tablolarından birkaçı...

Gala avec Cotelettes



                                                                  Gala avec symptome

    Portrait de Gala 









                                                 

1 Ekim 2011 Cumartesi

PARİS


     

La tour Eiffel  ‘Eyfel Kulesi’ , tüm ihtişamıyla gökyüzüne uzanıyor. Paris’in romantik havasında eyfele karşı,  çimlere oturup hayata dair hayaller kurmak çok güzel. Bu romantizmden yararlanan sadece biz değiliz..Herkesin rüyası olan Pariste evlenmek mutluluğuna erişmiş bir Japon çift..Gelinliğiyle Paris sokaklarında ayakları yerden kesilmiş şekilde adeta uçan bu genç kızı görmek, işte hayat bu ! dedirtiyor..
Adım adım Parisi gezerken bu tarihi şehrin büyüsüne kapılmamak mümkün değil. 1800’lü yılların mimarisini görmek ve bu binaların içinde hala birilerinin yaşıyor olması hayranlık uyandırıcı..İster istemez o yılları tasavvur etmeye çalışırken ilginç bir heyecan kaplıyor yüreğinizi…
Paris modasının kalbi Galerie La fayette ‘de atıyor. Bir blue jeansin 300 euro olduğunu  gördükten sonra çantalar dolusu alışveriş yapan insanlarla karşılaşmak Galerie La fayette’in dünyanın en zenginlerinin mekanı olduğunu düşündürmekte..
Avenue Champs-Élysées (Şanzelize Caddesi) ise restaurantlar ve ünlü markaların mağazalarının bulunduğu Paris’in yegane caddesi...Keyifle gezinirken karşı konulmaz bir alışveriş isteği oluşturması şaşırtıcı değil..
Paris….sanat, moda, tarih, romantizm kısaca hayata dair gülümseten herşey…